MAĞDURLAR

29 Eylül 2020 tarihinde Antalya'da hukuk dışı bir şekilde 8 günlük gözaltı süresinin sonunda tutuklanan Erhan Memi'nin kardeşi abisine yönelik yargı zulmünü verdiği röportaj ile dile getirdi.

29 Eylül 2020 tarihinde Antalya'da hukuk dışı bir şekilde 8 günlük gözaltı süresinin sonunda tutuklanan Alaattin Dönmez'in kızı babasına yönelik yargı zulmünü verdiği röportaj ile dile getirdi.

Hizb-ut Tahrir'e üye olmak suçlamasıyla hakkında defalarca kez yargılamalar yapılan ve haksız yere yıllarca cezaevinde tutulan Yılmaz Çelik'in annesi Nergis teyze yaşadıkları hukuksuzlukları ve yargı zulmünü anlatıyor.

Hizb-ut Tahrir'e üye olmak suçlamasıyla hakkında yargılamalar yapılan ve haksız yere cezaevine konulan Yakup Tosun'un eşi Meral Tosun eşi ve çocukları ile birlikte yaşadıkları hukuksuzlukları ve yargı zulmünü anlatıyor.

Sena Arat, Köklü Değişim Medya Yunuseli Temsilciliğinde haftalık rutin olarak düzenlenen Cumartesi Sohbeti çıkışı tutuklandı. Arat hakkında 2009 yılında açılmış bir dosyadan 7,5 yıllık hapis cezası verilmişti. Tutuklamanın Yargıtay’ca da onaylanmış bu cezaya binaen yapıldığı öğrenildi.

Hizb-ut Tahrir'e üye olmak suçlamasıyla hakkında yargılamalar yapılan ve haksız yere cezaevine konulan Ahmet Sivren ve eşi yaşadıkları hukuksuzlukları ve yargı zulmünü anlatıyorlar.

Evli ve bir çocuk babası, 2009 yılında Hizb-ut Tahrir’e yapılan operasyonda gözaltına alındı ve 3 ay cezaevinde kaldı.

Evli ve iki çocuk babası, 7-8 sene önce Hizb-ut Tahrir ile tanıştı. 2009 Temmuz ayında Türkiye Genelinde Hizb-ut Tahrir’e yapılan Operasyonun İstanbul ayağında Evine sabah namazı baskın yapıldı. Babası ile birlikte gözaltına alınıp Emniyete sorguları yapılması için götürüldüler. 4 gün Emniyet nezarethanesinde kaldıktan sonra çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklanarak ceza evine gönderildiler. Ceza evinde kaldığı sürece 6 defa mahkemeye çıkarıldılar.

Evli ve üç çocuk babası, 2004, 2009 ve 2010 yılları olmak üzere 3 dava açıldı ve 2 defa gözaltına alındı. Tekirdağ ve Gebze cezaevlerinde 7 ay tutuklu kaldıktan sonra ilk mahkeme kararında tahliye edildi. Devam eden davalarında sohbetlere katılmak, piknik organize etmek, evinde kitap ve dergi bulundurmaktan dolayı 7.5 yıl cezaya çarptırıldı. Şuan davası Yargıtay aşamasında onaylanmayı beklemektedir.

Evli ve 3 çocuk babası, 2005 yılında Hizb-ut Tahrir’e üyelikten dolayı tutuklanarak cezaevine konuldu, 8 ay cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakıldı. Bu davadan dolayı yaklaşık 1 yıl 8 ay cezaevinde kaldı.

Evli ve iki çocuk babası, 2004 ve 2006 yıllarında Hizb-ut Tahrir’e yapılan operasyonlarda göz altına alındı. 2004 yılında tutuksuz yargılandı. 2006 yılında tutuklanarak cezaevine gönderildi.

2009 yılında Hizb-ut Tahrir Operasyonlarında kendisi ve kardeşi gözaltına alındı. 4 gün göz altı süresinden sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Yargılamaları halen devam etmekte.

Evli ve iki çocuk babası, bugüne kadar Hizb-ut Tahrir ile çalıştığı için 3 defa tutuklanarak ceza evine gönderildi. İlk tutuklanması 2005 yılında oldu. Bu tutuklanmada yaklaşık 7 ay ceza evinde kaldı ve çıkarıldığı mahkemede 30 ay ceza aldıktan sonra tahliye edildi. İkinci tutuklanması ise 2009 yılında, Hizb-ut Tahrir’e Türkiye genelin de yapılan operasyon sonrası gerçekleşti bu tutuklanmada ise yaklaşık 4 ay ceza evinde kaldı. Üçüncü tutuklanması ise 2005 yılındaki 30 aylık cezası içindi. 2009 yılında tutuklandığı davanın cezası ise 6 yıl 3 ay.

Evli ve iki çocuk babası, 1999 yılında Hizb-ut Tahrir ile tanıştı. 2005 ve 2009 senelerinde Hizb-ut Tahrir’e üye olmak suçlamaları neticesinde 1.5 yıl tutuklu kaldı. İş çevresindece sevilen ve saygı duyulan Yıldırım’ın tutuklanması ve terör suçlarından yargılanması büyük bir tepki ile karşılandı.

Evli ve üç çocuk babası, Hizb-ut Tahrir’e üye olmaktan ve Abdi İpekçi parkında basın açıklamasına katılmaktan dolayı 2 sene ceza evinde tutuklu kaldı, çıkarıldığı mahkemede 7 yıl ceza aldı, dosyası Yargıtay da beklemekte.

Evli ve üç çocuk babası, 10 yıldır Hizb-ut Tahrir ile çalışıyor. Bu zaman diliminde 3 defa gözaltına alındı. İlk gözaltına alınması 2003 yılında Cuma namazı sonrası bir beyan dağıtımı esnasında gerçekleşti. İkici defa gözaltına alınması 2005 yılında gerçekleşti. Üçüncü gözaltı ise 2009 yılında gerçekleşti. Bu göz altı ve yargılamalar sonrasında mahkeme 7.5 yıl mahkumiyetine karar verdi.

2005 yılında sabah işe giderken gözaltına alındı ve Bursa Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. Buradan İstanbul’a naklini yaptılar ve aynı gün İstanbul Beşiktaş Adliyesince tutuklanarak Bayram Paşa cezaevine gönderildi. Burada 1 ay boyunca hücrede tutuldu. Bu süre zarfında kendisi bütün haklardan mahrum bırakıldı, ailesi ile dahi görüştürülmedi.

Evli ve 4 çocuk babası, 2004 senesinde Pendik Merkez Camii’nde Cuma namazı çıkışı beyan dağıtırken gözaltına alındı. 10 aylık tutuklu yargılama sürecinden sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Yargılama süreci devam ederken toplam 5 defa mahkemeye çıktı.

2009 yılında Hizb-ut Tahrir’e üye olmaktan dolayı, evine sabah saatlerinde baskın yapıldı. Bu baskından dolayı ailesi de büyük mağduriyetlere uğradı.

Evli ve iki çocuk babası, 2004 yılında Hizb-ut Tahrir fikirleri ile tanıştı aynı dönemde bir arkadaşının evinde misafirken sabah namazı vakitlerinde eve hırsız var söylemleri ve uzun namlulu silahlarla baskın yapıldı. Savcılık emri ile arkadaşını almaya gelen Polisler ile girdiği diyalog sonrası hakkında tutuklama kararı olmamasına rağmen zorla gözaltına alındı. Emniyette sorgusu yapılmadan Hizb-ut Tahrir’e üye olmak suçlaması ile direk nöbetçi mahkemeye sevk edildi ardından 11 ay tutuklu yargılandı.

2009 Yılında Hizb-ut Tahrir’e yapılan operasyonda tutuklandı ve 8 ay süren yargılamanın sonucunda kendisine 6 yıl 3 ay hüküm verildi ve dosyası Yargıtay da beklemekte.

Evli ve iki çocuk babası, 2004 yılında Hizb-ut Tahrir ile tanıştı. 29 Ekim 2010 yılında Cuma günü Cuma namazı esnasında cami imamı “Cumhuriyet Fazilettir” başlıklı hutbeyi okuduğu esnada bu yanlışı düzeltmek adına “Osmanlının ihtişamından bahsettiniz, hutbede ise cumhuriyetin faziletinden bahsediyorsunuz bu nasıl bir çelişkidir. İslam’ın yönetim şekli Cumhuriyet değil hilafettir” diyerek uyarıda bulunmasının ardından cami de hazır bulunan emniyet güçlerince gözaltına alındı...

Evli ve üç çocuk babası, 2009 yılında Türkiye genelinde Hizb-ut Tahrir’e yapılan operasyonların Konya ayağında gözaltına alındı yıllar süren mahkeme sonrasında Piknik yapmak, konferanslara katılmak kitap ve dergi bulundurmak gibi suçlamalarla 7 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Evli ve 2 çocuk babası, 2002, 2006, 2009, 2013 yılları olmak üzere toplam 4 defa ceza evine girdi. 3 ayrı dosyadan 11.5 yıl ceza aldı. 2009 yılında aldığı 6.5 yıl ceza ise Yargıtay da onaylanmayı bekliyor. Adana, Mersin, Silifke ve Ankara olmak üzere 4 yıl haksız yere zindanlarda kaldı.

Evli ve bir çocuk babası, Hizb-ut Tahrir’i 2005 yılında Fatih Camii avlusunda gerçekleştirmiş olduğu basın açıklamasından sonra tanıdı. Üniversitede öğrenimine devam ederken gözaltına alındı, 2009 yılında Türkiye genelin ’de yapılan operasyonlarda tekrardan gözaltına alındı ve yapılan yargılamalar sonrasında 6,5 yıl hapis cezası aldı.

Evli ve Üç çocuk babası, 2005 yılında Fatih camii avlusunda yapılan basın açıklamasına katılmaktan dolayı gözaltına alındı, tutuklandı, yargılandı, cezaevinde kaldı ve serbest bırakıldı.

Evli ve üç çocuk babası, 2005 yılında Hizb-ut Tahrir beyanını dağıttığı için tutuklandı. Yaklaşık 6 ay tutuklu şekilde ceza evinde kaldı. 6 ay sonra tahliye edildi.

Evli ve Dört çocuk babası, Hizb-ut Tahrir’le birlikte çalışmaktan dolayı 3 defa Mahkemeye çıktı. Birinden beraat etti ikisinden 8 yıl ceza aldı, 4 yıl ceza evinde kaldı.

Hizb-ut Tahrir’e üyelik suçlamasından hakkında 2 dava açıldı. Devam eden bu davaların biriden beraat etti diğerinden ise 22,5 ay ceza evinde kaldı. Tüm Müslümanları bu kampanyaya destek vermeye davet ediyor.

Evli ve iki çocuk babası, Hizb-ut Tahrir davalarından 2 defa yargılandı ve 9 ay cezaevinde kaldı.

Hizb-ut Tahrir'e üye olmak suçlamasıyla hakkında iki kez yargılama yapılan ve haksız yere cezaevine konulan Kazım Yıldırım'ın eşi yaşadıkları hukuksuzlukları ve yargı zulmünü anlatıyor.

Hizb-ut Tahrir'e üye olmak suçlamasıyla hakkında yargılamalar yapılan ve haksız yere cezaevine konulan Serdar Kaya'nın annesi yaşadıkları hukuksuzlukları ve yargı zulmünü anlatıyor.

Hizb-ut Tahrir davalarından bir çok kez tutuklanan ve Ankara'da ikamet eden Serdar Kaya'nın eşi Hizb-ut Tahrir'e üyelikten dolayı eşi haksız yere tutuklanıp cezaevine girdiği için mağduriyet yaşadığını anlatıyor.

Hizb-ut Tahrir davalarından bir çok kez tutuklanan ve Ankara'da ikamet eden Yakup Helvacı'nın eşi Hizb-ut Tahrir'e üyelikten dolayı eşi haksız yere tutuklanıp cezaevine girdiği için mağduriyet yaşadığını anlatıyor.

Hizb-ut Tahrir davalarından bir çok kez tutuklanan ve Konya'da ikamet eden Murat SAVAŞ'ın eşi Hatice Savaş eşi Hizb-ut Tahrir'e üyelikten dolayı cezaevine girdiği için hem kendi hastalığı ile hem çocuklarının büyümesi ile tek başına mücadele etti. Eşi cezaevinde iken vefat eden Hatice Savaş'ın cenazesine Murat Savaş elleri kelepçeli katılmak zorunda kaldı.

Evli ve üç çocuk babası, 2009 yılında Hizb-ut Tahrir’e yapılan bir operasyonda tutuklandı ve Adana F tipi cezaevine gönderildi. Burada 9 ay tutuklu kaldı. Bu dosyadan 7,5 yıl ceza aldı.

2009 Yılında Hizb-ut Tahrir’e yapılan operasyonda gözaltına alındı ve Hizb-ut Tahrir’e üye olmak suçlamasıyla Nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak ceza evine gönderildi.devam eden mahkemelerde Sözde Silahlı Terör örgütüne üye olmaktan dolayı 7 yıl ceza aldı.

Evli ve iki çocuk babası, 2005 yılında Abdi İpekçi parkında yapılan bir basın açıklamasına katıldığından dolayı Hizb-ut Tahrir örgütüne üye suçlamasıyla tutuklanarak ceza evine gönderildi. Belli bir süre ceza evinde yattıktan sonra serbest bırakıldı, 2007 yılında aynı suçlamadan tutuklanarak ceza evine tekrar gönderildi ve çıkarıldığı mahkemede 7.5 yıl ceza aldı. 5.5 yıl yattıktan sonra serbest bırakıldı. Hiçbir şiddet eylemine katılmadığı halde evinde yapılan aramalarda dergi ve kitap haricinde delil elde edilemedi.

Evli ve üç çocuk babası, "Şuan çekim yaptığımız yerde Cami çıkışı Hizb-ut Tahrir suçlaması ile beni gözaltına aldılar". Bunun gibi defalarca gözaltına alındı ve toplamda beş yıl ceza evinde kaldı. Her tutuklanmasın da ve serbest bırakılmasın da hayata yeniden başlamak zorunda kaldı. Hem maddi hem manevi birçok zarar uğratıldı.

Evli ve beş çocuk babası, 2005 yılında İstanbul’da, 2007 yılında Adana’da, 2008 yılında Erzurum’da, 2009 ve 2011 yıllarında Ankara’da olmak üzere Hizb-ut Tahrir’e üye olmaktan 5 defa tutuklandı ve toplam 32,5 yılla yargılandı.

Evli ve 3 çocuk babası (Grup Kuzularım’ın Babası), 2005 ve 2011yılları arası Hizb-ut Tahrir davalarından dolayı 2 defa tutuklandı. Yaklaşık 2 yıl cezaevinde kaldı. İki ayrı dosyadan 15 yıl ceza aldı.

Köklü Değişim Dergisi Genel Koordinatörü, Demokrasiye Eleştiri ve Cumhuriyetin Acı Meyvelerinden Kürt Meselesi kitaplarının yazarı, Hizb-ut Tahrir’e üye olmaktan dolayı beş defa gözaltına alındı. Hakkında açılan davalardan toplamda 16 yıl ceza aldı. 4 yıla yakın bir süre cezaevinde kaldı. Yargıtay’da onaylanmayı bekleyen 12.5 yıl cezası bulunmakta.

Evli ve üç çocuk babası, Hizb-ut Tahrir'e üye olmak ve bildiri dağıtmak suçlamasıyla tutuklanarak 7 ay cezaevinde kaldı, yargılama sürecinde çıkarıldığı mahkemede 6,5 yıl cezaya çarptırıldı. Bu 7 aylık ceza süresince hem ailesi hemde ticareti büyük sıkıntıya düştü.

Evli ve 1 çocuk babası, Rotterdam İslam Üniversitesi Fıkhi ilimler Mezunu. Doğru Kalkınma ve Sorularla Hilafet ve Halife kitaplarının yazarı. 2009 yılında bir konferansta konuşmacı olacağı için tutuklandı. Yaklaşık 27 ay cezaevinde kaldı. Şuan dosyası Yargıtay’da bekliyor.

Evli üç çocuk babası, Özel bir inşaat firmasının şantiye şefliğini yapmakta. Hizb-ut Tahrir ile olan münasebeti lise döneminde başladı. Lise 2. Sınıfa giderken beyan dağıtmaktan dolayı gözaltına alındı. Akabinde Üniversite’de öğrenimine devam ederken 2009 yılında ülke çapında Hizb-ut Tahrir’e yapılan operasyonda tutuklandı ve 13 ay cezaevinde kaldı. Kendisine yöneltilen suçlamalar ise öğrencilerle sohbetler düzenlemek kitap dergi vs. neşriyatları okumak.

Evli ve iki çocuk babası, 2000 yılında yapılan bir operasyon sonrası 4 ay tutuklu kaldı. Ardından aynı davadan 1 yıl daha ceza aldı. 2009 yılında Türkiye genelinde Hizb-ut Tahrir’e yapılan operasyonda tekrar tutuklandı ve 7 ay daha ceza evinde kaldı.

Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'a Hizb-ut Tahrir tarafından yazılmış olan mektubu ulaştırmak isterken yaka paça göz altına alındı. Bu girişiminden ötürü 3 yıl hapis ve 10 milyar 440 bin lira para cezasına çarptırıldı. Ceza evinden çıktıktan 19 gün sonra bir basın açıklamasında Kur'an-ı Kerim okudu ve tekrar göz altına alındı.

Evli ve üç çocuk babası, Hizb-ut Tahrir'e üye olmak ve bildiri dağıtmak suçlamasıyla 2 defa tutuklandı. 21 ay ceza evinde tutuklu kaldı. Yargılandığı mahkemeye yönelik "Hizb-ut Tahrir silahlı bir örgüt değildir. Cebir ve şiddeti benimsemez, siz bizi terör suçlamasıyla nasıl yargılarsınız" dediğinde" derdini bir üst mahkemeye anlatırsın" cevabını aldı.

Hizb-ut Tahrir'e yönelik operasyonlarda 2 defa tutuklandı. Toplamda 12 ay ceza evinde yattı. Türkiye'de saygı ifadesi olarak kullnılan abi, hocam gibi kelimeler örgütsel hiyararşi olarak kabul edilip tarafına ceza yağdırıldı.

Evli ve iki çocuk babası, Hizb-ut Tahrir'e üye olmak suçlamasıyla iki ayrı dosyası bulunmakta ve hakkında 10 yıl ceza istenilmekte..

Evli ve bir çocuk babası, 2009 yılında Hizb-ut Tahrir'e yapılan operasyonda Sabah 05.00’da iş yerinden alındı ve ardından evine arama yapmak üzere götürüldü. Yapılan aramada İslami kitap ve dergileri delil olarak tutanağa geçtiler.

27 yaşında evli ve iki çocuk babası. Hizb-ut Tahrir'e üye olmak suçlamasıyla 3 defa göz altına alındı. 13 ay ceza evinde yattı. Hakkında verilmiş 6 yıl 3 ay hapis cezası bulunmakta. İslami hayatın yeniden başlamasını arzu ettiği için terör suçlamasıyla yargılanıyor.

Hizb-ut Tahrir davalarından 5 defa yargılandı. "Hizb-ut Tahrir terör örgütü değildir siz bizi hangi suçtan yargılıyorsunuz?" soruları cevapsız bırakıldı.

2002-2012 yılları arası Hizb-ut Tahrir'e üyelik suçlamasıyla 4 defa tutuklandı. Evinden suç delili olarak aldıkları sadece kitaplar. 10 yıl ceza aldı ve 6 yıl ceza evinde yattı.

2005 ve 2009 da Hizb-ut Tahrir'e üye olmak suçlamasıyla iki kere tutuklandı.18 ay ceza evinde kaldı. Diktatörlükle yönetilen ülkelerdeki yargılanmalarda dahi suç delili sayılmayan materyaller(kitap, dergi) gerekçe gösterilerek 7 yıl 6 ay ağır cezaya çarptırıldı.

1985 doğumlu, evli ve iki çocuk babası. 2009 yılında Hizb-ut Tahrir'e üye olmak suçlamasıyla tutuklandı. 11 ay ceza evinde yattı. Katılmış olduğu piknik ve herkese açık dini sohbetler suç delili olarak gösterilip hakkında 7 yıl hapis cezası verildi.

2001 yılındaki Hizb-ut Tahrir'e yönelik bir operasyonda gece saat 01.00'da evine baskın yapıldı. Emniyette fiziki ve psikolojik işkence gördü. 17 ay tutuklu kaldı. 2009 yılında Hizb-ut Tahrir'in Endonezya'da düzenlediği Alimler Konferansı'na katıldığı için Türkiye dönüşünde hava limanında göz altına alındı ve tutuklandı. Terör örgütüne üye olmak suçlamasıyla hakkında 9 yıl hapis cezası isteniyor.

Hizb-ut Tahrir davalarından bir çok kez tutuklanan Ahmet Sivren'in eşi. Tuba Sivren eşi Hizb-ut Tahrir'e üyelikten dolayı cezaevine girdiği için 4 çocuğu tek başına büyütmek zorunda kaldı.

Erzurum'da Hizb-Ut Tahrir'e yönelik düzenlenen operasyonda 10 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan kişilerin yakınları, Erzurum Adliyesi önünde açıklama yaptı.