Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hakkında iki ayrı dosyada Hizb-ut Tahrir’e üye olmak suçlaması ile toplam 15 yıl ceza verilen Yılmaz ÇELİK 12.08.2014 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne hakkında verilmiş iki ayrı ceza kararı için bireysel başvuru hakkını kullandı ve yargılamalarda hak ihlali olduğunu ileri sürerek itiraz etti. Anayasa Mahkemesi Yılmaz ÇELİK’in başvurusunu kabul etti ve değerlendirdi. Anayasa Mahkemesi 19.07.2018 tarihinde 11’e 3 oy çokluğu ile Yılmaz ÇELİK’in her iki dosyasında yargılama hatası ve hak ihlali olduğuna hükmetti.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Yılmaz ÇELİK hakkında ilki 07.04.2011 tarihinde, ikincisi 13.12.2011 tarihinde Hizb-ut Tahrir’e üyelik suçlaması ile ayrı ayrı 6 yıl 3 ay hapis cezası vermiştir. Bu kararlarına ise Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin içtihadını gerekçe göstermiştir. Anayasa Mahkemesi ise Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kendi kararını dayandırdığı Yargıtay İlamında Hizb-ut Tahrir’in neden terör örgütü kapsamında değerlendirildiğinin somut olarak tespit edilmediğini söylemiştir.
Anayasa Mahkemesi ihlal kararlarının gerekçesinde şöyle geçmektedir:
“Terör örgütlerinin ideolojilerinin, ulaşmayı hedefledikleri nihai amaçlarının, toplum ve devlet hayatına yönelik eleştirilerinin başta ifade özgürlüğü olmak üzere temel hak ve özgürlüklerle ilişkili yönlerinin bulunması mümkündür. Ancak terör örgütlerinin söz konusu olduğu durumlarda ilk olarak değerlendirilmesi gereken, örgütün temel haklar kapsamında kaldığı iddia edilen fikirleri değil amaçlarına ulaşmak için anayasal bakımdan korunması mümkün olmayan şiddet yöntemlerine başvurup başvurmadığıdır. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi, derece mahkemelerinden terör örgütünün varlığını veya sanıkların örgütle olan ilişkilerini ikna edici biçimde değerlendirmelerini beklemektedir. Bu değerlendirmelerin ise öncelikle adil yargılanma hakkı kapsamında kaldığı açıktır.”
“Öte yandan derece mahkemelerinde yürütülen yargılama süreci, tarafların iddia ve savunmaları ile mahkemelerin kararları ve başvuru formu dikkate alındığında asıl vurgunun terör örgütüne üye olma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı üzerine yapıldığı anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle başvurucu hakkındaki soruşturma ve yargılama süreçlerinde bahse konu örgütün ideolojisi, savunduğu fikirler ve eylem tipi değerlendirmeye tabi tutulmamış; önceki mahkeme kararlarında Hizb-ut Tahrir'in bir terör örgütü olarak kabul edildiği olgusundan hareket edilerek başvurucunun söz konusu örgütün üyesi olup olmadığı üzerine yoğunlaşılmıştır. Bu sebeple derece mahkemelerinde yapılan yargılamalarda mesele Anayasa Mahkemesi tarafından ifade özgürlüğü yönünden bir değerlendirme yapmayı mümkün kılacak şekilde ele alınmamıştır.”
“Bu bağlamda ilk derece mahkemelerinin ve Yargıtay’ın Hizb-ut Tahrir örgütünün bir terör örgütü olup olmadığına yönelik hiç değilse bir kere değerlendirmede bulunması, gerekçelerini başvurucunun temel iddiaları ile mahkemelerin resen tespit edecekleri ve yargılamanın doğasının gerektirdiği sorulara cevap verebilecek nitelikte hazırlaması gerekirken bunu yapmadıkları anlaşılmıştır.”
“Sonuç olarak somut olayda başvurucu tarafından ileri sürülen ve yargılamanın sonucunu değiştirme ihtimali bulunan iddiaların dikkate alınmaması ve gereği gibi değerlendirilmemesi nedeniyle Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamında gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.”
Anayasa Mahkemesi Genel Kurul'unun Yılmaz Çelik ile İlgili Verdiği Hak İhlali Kararını PDF indirmek için tıklayın: yilmaz-celik-basvurusu-2014-13117.pdf
AYM Kararına Rağmen Yeniden Yargılama Sonrası Eski Ceza Tekrar Verildi.
AYM’nin hak ihlali kararı verdiği Yılmaz ÇELİK dosyasında Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 30.11.2020 tarihinde yapılan yeniden yargılanma karar duruşmasında mahkeme heyeti Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararını hiçe sayarak yeniden eski cezanın verilmesine karar verdi. Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi yine o malum bildik hukuk dışı Yargıtay İçtihat kararını gerekçe göstererek Yılmaz ÇELİK hakkında 7,5 yıl ceza verdi. Dikkat edilirse aynı mahkeme yani Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali ve yeniden yargılanma kararı verdiği Yılmaz Çelik’i tahliye eden mahkemedir. Tahliye kararında aynen şu ifadelere yer verildi: “yargılamasında hak ihlali yapılmıştır, verilen ceza somut hiçbir gerekçeye dayanmamaktadır, sanığın terör örgütü üyeliği suçunu işlediğine dair delil ve gerekçe ortaya konulmamıştır, sanığın eylemleri fikir özgürlüğü kapsamında değerlendirilebilir, bu saiklerle kaldığı cezaevinden tahliye edilmelidir.” Yani Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi AYM’nin Yılmaz Çelik ile ilgili verdiği ihlal kararını o dönem bizatihi uygulamaya koyan mahkemedir. Fakat aynı mahkeme AYM’nin hak ihlali gerekçelerine dair herhangi hiçbir izahat yapmadan, 30.11.2020 tarihinde gerçekleştirdiği karar duruşmasında Yılmaz ÇELİK hakkında 7,5 yıl ceza verdi.