Hizb-ut Tahrir’e Yönelik Yargı Zulmüne Dur De! 
Anayasa Mahkemesi, Hizb-ut Tahrir üyeleri; Gencebay Keleş, Bülent Giyik, Ferhat İncekan, Hasan Bebe, İsmail Kaya, İbrahim Çiftçi, Müslüm Korkmaz, Mustafa Küçük, Mehmet Göçmen, Ömer Salman, Okan Öztürkçü, Sefa Karslı, Şeyh Müslüm Okan, Yasin Babayiğit ve Yunus Sezer hakkında yerel mahkemelerce ve Yargıtayca verilen kararlarda hak ihlali yapıldığına hükmetti.
“Başvurucular hakkında farklı yer Cumhuriyet Başsavcılıklarınca pek çok ülkede faaliyet gösteren Hizb-ut Tahrir isimli örgütün üyesi olma suçundan cezalandırılmaları talebiyle kamu davaları açıldığı” ifade edilen AYM kararında Yüksek Mahkemenin daha önce Hizb-ut Tahrirli Yılmaz Çelik hakkında verilen karara işaret edilerek benzer gerekçelerin, başvurucuların davalarında da söz konusu olduğunun altı çizildi.
AYM kararında başvurucuların talebi şu şekilde yer aldı: “Başvurucular; Hizb-ut Tahrir isimli oluşumun bir terör örgütü olmadığını, bu oluşumun şiddet içeren herhangi bir faaliyetinin bulunmadığını belirterek silahlı terör örgütü üyesi olma suçundan mahkûmiyetlerine karar verilmesi nedeniyle adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir. Başvurucular ayrıca ilk derece mahkemesinin Hizb-ut Tahrir örgütünün bir terör örgütü olmadığına dair muhtelif yargı kararlarına niçin itibar etmediğini, yasal olarak hâlen piyasada bulunan dergi ve kitapların ne şekilde suç oluşturduğunu da gerekçeli kararında açıklamadığını iddia etmişlerdir.”
Gencebay Keleş ve diğer 14 kişi hakkında verilen Anayasa Mahkemesi hak ihlali kararını PDF indirmek için tıklayın: gencebay-keles-ve-digerleri-15-kisi-basvurusu-2018-3465.pdf
AYM’nin bu kararında olduğu gibi daha önce Hizb-ut Tahrir yargılamalarıyla ilgili olarak onlarca Hizb-ut Tahrirli lehine verdiği hak ihlali ve yeniden yargılama kararlarında; derece mahkemelerinin yukardan aşağı aynı hata ile şablon cümleler kurarak cezalar verdiğine işaret etti ve adil yargılama yapılmadığına hükmetti.
AYM, “Açıklanan gerekçelerle; Gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA, Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE, Kararın bir örneğinin gerekçeli karar hakkı ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere … ilgili mahkemelere GÖNDERİLMESİNE … OYBİRLİĞİYLE karar verildi.” şeklinde hükmederek Hizb-ut Tahrir yargılamalarında açık bir şekilde hak ihlali yapıldığını bir kez daha ortaya koymuş oldu.
Hatırlanacağı üzere AYM, bundan önce de onlarca Hizb-ut Tahrir üyesi hakkında benzer şekilde yerel mahkemelerce verilen kararlarda hak ihlali yapıldığına hükmetmişti. Ancak kimi yerel mahkemeler mezkûr AYM kararlarına muvafakat edip yeniden yargılanma sürecini başlatırken, kimi mahkemeler de bu kararları görmezden gelmişti.
